Kur'an'da İsa'nın Şahitliği ve Gözetimi: 5:117 Ayeti Üzerine Bir Analiz

Giriş
Kur'an'da İsa'nın ölümü ve dirilişi meselesi, hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar arasında tarih boyunca tartışmalı bir konu olmuştur. Bu makalede, özellikle İsa'nın şahitliği ve gözetimi kavramları, Kur'an'ın 5:117 ayeti bağlamında ele alınarak detaylı bir şekilde incelenmiştir. İsa'nın dünyevi misyonu sırasında ve vefatından sonra bu rollerinin nasıl değiştiği, Allah'ın mutlak otoritesiyle nasıl uyum içinde olduğu üzerinde durulmuştur.

5:117 Ayeti ve Bağlamı
Kur'an'ın Mâide Suresi 117. ayeti, İsa'nın şahitliği ve gözetimiyle ilgili önemli bir çerçeve sunar. Ayet şu şekilde alıntılanmıştır:
"Ben onların arasındayken onlara şahittim. (Ve gözeticiydim. Sen zaten şahittin.) Beni vefat ettirince onları gözeten (sadece) sen oldun ve her şey üzerine şahitsin."
Ayetin Arapça metni ise şöyle verilmiştir:
"Ma kultu lehum illa ma emerteni bihi eni’budullahe rabbi ve rabbekum, ve kuntu aleyhim şehiden ma dumtu fihim, fe lemma teveffeyteni kunte enter rakibe aleyhim ve ente ala kulli şey’in şehid."
Bu ayet, İsa'nın hayattayken ve vefatından sonra havarileri ve çevresi üzerindeki rolünü tanımlarken, aynı zamanda Allah'ın her şeye mutlak tanıklık ve gözetim konumunu vurgular.
Şahitlik ve Gözetim Kavramlarının Ayrımı
Makalede, İsa'nın şahitliği ve gözetimi arasında net bir ayrım yapılmıştır:
- Şahitlik (Şehid): Şahitlik, bir olayı gözlemleyen ve ona tanıklık eden bir rolü ifade eder. İsa, hayattayken havarileri ve çevresindekiler üzerinde bir şahit konumundadır; yani onların yaptıklarını gözlemlemiş ve onların durumuna tanıklık etmiştir. Bu, İsa'nın peygamberlik misyonunun bir parçasıdır; çünkü o, Allah'ın mesajını ilettiği toplumu gözlemlemekle yükümlüdür.
- Gözetim (Rakib): Gözetim ise daha aktif bir rolü ifade eder. Bu, bir çobanın koyunlarını koruyup kollaması gibi, gözetilenler üzerinde bir kontrol ve koruma sorumluluğunu içerir. İsa, hayattayken hem şahit hem de gözetici olarak tanımlanır; yani hem havarilerinin yaptıklarına tanıklık etmiş hem de onları yönlendirmiş, korumuş ve gözetmiştir.
İsa'nın Hayattayken ve Vefatından Sonraki Rolü
Makale, bu iki kavramı İsa'nın yaşamı ve vefatından sonraki durumu üzerinden şu şekilde açıklamaktadır:
- Hayattayken: İsa, dünyadayken hem şahit hem de gözetici konumundadır. Havarilerinin arasında bulunduğu süre boyunca onların davranışlarını gözlemlemiş (şahitlik) ve aynı zamanda onları yönlendirip korumuş (gözetim) bir konumdadır. Bu, İsa'nın peygamberlik misyonunun bir gereğidir; çünkü o, Allah'ın mesajını iletmekle yükümlü olduğu toplumu hem gözlemler hem de onlara rehberlik eder.
- Vefatından Sonra: İsa'nın vefatından sonra gözetim rolü sona erer ve bu sorumluluk tamamen Allah'a geçer. Ayette, "Beni vefat ettirince onları gözeten (sadece) sen oldun" ifadesiyle bu geçiş açıkça belirtilir. Ancak şahitlik rolü, dolaylı olarak devam eder; çünkü İsa, hayattayken tanıklık ettiği şeyleri ahirette Allah huzurunda dile getirebilecek bir konumdadır. Allah ise her zaman hem şahit hem de gözetici olarak her şeye tanıklık eden ve her şeyi kontrol eden mutlak bir konumdadır ("ve ente ala kulli şey’in şehid").
Anlatılmak İstenen Temel Mesajlar
Bu bölümde, İsa'nın şahitliği ve gözetimi üzerinden birkaç temel mesaj vurgulanmıştır:
- İsa'nın Sınırlı Yetkisi ve Allah'ın Mutlak Otoritesi: İsa, bir peygamber olarak hayattayken belirli bir topluluk üzerinde hem şahit hem de gözetici olarak görev yapmıştır. Ancak bu görev, onun dünyevi varlığıyla sınırlıdır. Vefatından sonra bu topluluğu gözetme sorumluluğu tamamen Allah'a aittir. Bu, İsa'nın ilahi bir varlık olmadığını, onun da Allah'ın bir kulu olduğunu ve Allah'ın mutlak otoritesine tabi olduğunu vurgular.
- Şahitlik Kavramının Ahirete Uzanan Boyutu: İsa'nın şahitliği, sadece dünyadayken gördükleriyle sınırlı değildir. Makalede, İsa'nın vefatından sonra da şahitlik yapabileceği ima edilir; çünkü ayet, Allah'ın her şeye şahit olduğunu belirtirken, İsa'nın hayattayken tanıklık ettiklerini ahirette Allah huzurunda ifade edebileceği bir bağlam sunar. Bu, İsa'nın ahirette havarileri ve toplumu hakkında tanıklık yapabileceği anlamına gelir, ancak bu tanıklık artık bir gözetim (kontrol) rolü taşımaz.
- Dirilişle Bağlantı: Makale, bu ayeti İsa'nın dirilişiyle de ilişkilendirir. 5:117 ayetinin, İsa'nın çarmıhtaki vefatıyla değil, daha sonraki bir "son vefat" ile ilgili olduğu belirtilir. İsa'nın dirilişinden sonra 40 gün boyunca dünyada kaldığı ve bu süre zarfında da havarileriyle etkileşimde bulunduğu ifade edilir. Bu bağlamda, dirilişten sonra İsa'nın gözetim rolü devam eder, ancak nihai vefatından sonra bu rol tamamen Allah'a devredilir.
- Cennettekilerin Şahitliği: Makale, bu ayetin dolaylı olarak başka bir bilgiyi de doğruladığını belirtir: Cennettekilerin her şeye şahit olabileceği gerçeği. Ayetlerle desteklenen bu fikir, İsa'nın vefatından sonra bile bir şekilde şahitlik konumunun devam edebileceğini, ancak bunun artık aktif bir gözetim olmadığını gösterir.
Genel Değerlendirme
Makalenin bu kısmında anlatılmak istenen, İsa'nın hem dünyevi hem de ahiret bağlamındaki rolünün Allah'ın otoritesi altında şekillendiğidir. İsa, bir peygamber olarak toplumu üzerinde önemli bir rol oynamış, onlara rehberlik etmiş ve tanıklık etmiştir. Ancak vefatından sonra bu sorumluluk Allah'a aittir. Şahitlik kavramı, İsa'nın misyonunun bir parçası olarak hem dünyada hem de ahirette devam ederken, gözetim rolü dünyevi yaşamla sınırlıdır. Bu, Kur'an'ın İsa'nın ilahi olmadığını, Allah'ın kulu ve resulü olduğunu vurgulayan temel çerçevesiyle uyumludur. Ayrıca, diriliş ve vefat süreçlerinin İsa'nın misyonunu kesintiye uğratmadığı, aksine Allah'ın planı doğrultusunda devam ettiği mesajı verilir.
Yayınlanma Tarihi: 14:06, 30 Nisan 2025
Link: https://x.com/vahiylerderki/status/1917581229643239806
Comments ()