Hamza Yardımcıoğlu'ndan Dünya ve Türkiye Gündemine Bakış: Fırtına Öncesi Sessizlik mi, Krizin Ayak Sesleri mi?

Hamza Yardımcıoğlu'ndan Dünya ve Türkiye Gündemine Bakış: Fırtına Öncesi Sessizlik mi, Krizin Ayak Sesleri mi?

Makaleyi Sesli dinle: (Süre 5dk 55sn)

audio-thumbnail
Hamza firtina oncesi
0:00
/355.42068

3 Haziran 2025 – Hamza Yardımcıoğlu

Herkese merhaba. Ben Hamza Yardımcıoğlu. Bugün 3 Haziran 2025, ancak siz bu videoyu muhtemelen 4 Haziran'da izliyor olacaksınız. Dünyada ve Türkiye'de önemli gelişmeler yaşanıyor. Piyasalar açısından bir "fırtına öncesi sessizlik" hali gözlemlense de, birçok alanda fırtınanın kendisi kendini göstermeye başladı.

Elon Musk'tan Trump ve ABD Bütçesine Sert Eleştiriler

Fırtınanın ilk sinyallerinden biri Amerika'dan, Elon Musk'tan geldi. Musk, attığı bir tweet ile Donald Trump'ı ve Cumhuriyetçi Parti içinde Trump'ın bütçe teklifine evet diyenleri adeta topa tuttu. "Üzgünüm ama artık dayanamıyorum. Bu büyük, öfkeli ve domuz dolu (muhtemelen bir deyim), iğrenç, mide bulandırıcı kongre harcama yasası Temsilciler Meclisi'nden geçti. Senato'da da onaylanırsa geçecek. Bu iğrenç bir şey. Buna kim oy verdiyse yazıklar olsun. Bunun yanlış olduğunu biliyorsunuz," ifadelerini kullandı.

Musk, daha önce hükümet harcamalarında kesinti yapması ve masrafları azaltması amacıyla kurulan "Dodge" adlı bir bakanlığın başına getirilmiş, ancak bu harcama yasası gündeme geldiğinde istifa etmişti. Kendi çabalarıyla harcamaları 2 trilyon dolardan 150 milyar dolara kadar indirmeye çalışırken, bu yasanın 2,5 trilyon dolarlık ek maliyet getirecek olmasına isyan etti. Musk, bir başka tweetinde ise "Kongre Amerika'yı iflas ettiriyor," diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti. Bu açıklamalar dünya medyasında geniş yankı buldu.

ABD'de Bütçe Kavgası ve Hükümetin Kapanma Riski

Amerika'da bütçe konusunda ciddi bir kavga yaşanıyor. Temsilciler Meclisi'nden geçen yasa tasarısının Senato'dan da geçmesi gerekiyor. Ancak Kentucky Senatörü Rand Paul gibi Cumhuriyetçi Parti içinden muhalif isimler bulunuyor. En az üç senatörün fire vermesi durumunda yasa Senato'dan geçemiyor. Tahminler, yasanın Senato'dan geçmeyeceği yönünde. Eğer Temmuz ortasına kadar bir uzlaşma sağlanamazsa, Amerikan hükümeti kapanma riskiyle karşı karşıya kalacak.

Bu durum, Amerika'nın kredi notunu da olumsuz etkiliyor. S&P ve Fitch'in ardından Moody's de geçtiğimiz haftalarda Amerika'nın kredi notunu düşürdü. Bir ülkenin kredi notunun düşmesi, borçlanma maliyetinin artması anlamına geliyor. Amerika'nın dolar basarak borcunu ödeyebileceği düşünülse de, karşılıksız para basmanın reel değeri düşürmesi ve hükümetin kapanma riskleri, dünyanın en yüksek kredi notuna (AAA) sahip olan ABD'yi bile zor durumda bırakıyor. Bu gelişmeler, küresel rezerv para sisteminin değiştiği bir sürece işaret ediyor. Yardımcıoğlu, bu noktada Ron Paul'un (Rand Paul'un babası) yıllardır Amerikan dolarının da diğer para birimleri gibi "çöp" olduğunu savunduğunu hatırlatıyor ve ABD'deki siyasi sistemde parti içi muhalefetin Türkiye'ye kıyasla daha özgürce yapılabildiğine dikkat çekiyor.

Piyasalarda Aldatmaca ve "Boğa Tuzağı" Uyarısı

Bu gelişmelerin piyasalarda henüz somut bir karşılığı olmasa da, Yardımcıoğlu Mart ayında başlayıp Nisan'da devam eden çöküşün ardından yaşanan yükseliş trendini "ölü kedi sıçraması" ve büyük fonların elindeki son hisseleri halka yüksek fiyattan satmak için kurduğu bir "boğa tuzağı" olarak nitelendiriyor. Warren Buffett gibi büyük fon yöneticilerinin portföylerindeki nakit pozisyonuna geçişlerinin 2 yıl kadar sürdüğünü ve ardından krizlerin geldiğini belirterek, mevcut sürecin de benzer bir tablo çizdiğini ifade ediyor.

ABD Hazine Bakanı'ndan "Asla Temerrüde Düşmeyeceğiz" Açıklaması

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent'ın CBS'e verdiği bir mülakatta, "Amerika Birleşik Devletleri asla temerrüde düşmeyecek. Bu asla olmayacak. Şu anda uyarı zeminindeyiz (warning track) ama asla duvara çarpmayacağız," şeklindeki ifadeleri de dikkat çekici. Yardımcıoğlu, bir hazine bakanının bu kadar kesin ve abartılı ifadeler kullanmasının, aslında ciddi bir sorun olduğuna ve kamuoyunu ikna etme çabasına işaret ettiğini belirtiyor.

Küresel Gerilimler: Colorado Saldırısı ve Ukrayna-Rusya Çatışması

Dünya genelinde gerilimler de artıyor:

  • Colorado'da Terör Saldırısı: Colorado'da, Hamas'ın elindeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için düzenlenen bir protesto sırasında, Muhammed Sabri Soriman (45) adlı bir kişi, "Özgür Filistin" sloganları atarak alev makinesi ve molotof kokteyli ile kalabalığa saldırdı. Saldırıda 6'sı ağır 12 kişi yaralandı. Bu olay, Washington DC'de İsrail Büyükelçiliği çalışanlarına yönelik önceki saldırıyı akıllara getirdi. Yardımcıoğlu, bu tür olayların arkasında gizli servislerin olabileceği ve İsrail'in İran'a yönelik bir müdahaleyi meşrulaştırma çabası olabileceği şüphesini dile getiriyor. Netanyahu'nun "Bunların tek suçu Yahudi olmak" şeklindeki açıklaması da bu bağlamda değerlendiriliyor.
  • Ukrayna'dan Rusya'ya Stratejik Darbeler: Hafta başında Ukrayna, drone saldırılarıyla 40'ın üzerinde Rus uçağını imha etmişti. Bugün ise Kırım'ı Rusya'ya bağlayan stratejik Kerç Köprüsü'nü bombaladı. Ukrayna Güvenlik Bürosu'nun paylaştığı görüntülerde, köprü ayaklarına yerleştirilen bombaların patlatıldığı görülüyor. Büyük bir hasar verilmemiş olması, "istersek daha büyüğünü yaparız" mesajı olarak yorumlanıyor. Bu saldırıların "Rusya'nın Pearl Harbor'ı" olarak nitelendirildiği ve tansiyonu yükselttiği belirtiliyor.

Doğal Afetler: Etna Yanardağı Patladı, Deprem Riski Artıyor

İtalya'nın Sicilya adasındaki Etna Yanardağı'nın patlaması, Avrupa medyasında "Etna uyandı" başlıklarıyla yer buldu. Bu patlamanın daha büyük volkanik aktivitelerin habercisi olabileceği ve dünya genelinde son bir yıldır artan volkanik aktivitenin depremselliği de tetikleyebileceği belirtiliyor. Nitekim Ege Denizi'nde Muğla ve İzmir'i etkileyen bir deprem yaşandı. Yardımcıoğlu, Etna'nın verdiği sinyalin depremlerde artış olabileceğini düşündürdüğünü ifade ediyor.

Türkiye Gündemi: Belediye Operasyonları ve Siyasi Belirsizlikler

  • Belediyelere Yönelik "5. Dalga" Operasyonu: Türkiye'de "5. dalga belediye operasyonu" kapsamında, aralarında 5 belediye başkanı ve yardımcılarının da bulunduğu 36 kişi gözaltına alındı. Yardımcıoğlu, bu operasyonların Ergenekon-Balyoz davaları dönemini hatırlattığını ve neden sürekli CHP'li belediyelerin hedef alındığı, AKP'li belediyelere ise hiç dokunulmadığı sorusunu gündeme getirerek, bu operasyonların hukuki değil siyasi olduğu yönündeki yaygın kanıyı paylaştığını belirtiyor.
  • CHP Kurultay Davası: 30 Haziran'da görülecek olan CHP kurultay davası da eleştiriliyor. Delegelere rüşvet verildiği iddiasıyla açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, rüşvet suçunun oluşması için bir tarafın memur olması gerektiği, delegelerin ise memur olmadığı vurgulanıyor. Bu durumun siyasetin değil, ahlakın konusu olduğu ifade ediliyor. Böyle bir davanın sonucunun Türkiye açısından bir felaket olabileceği ve Kılıçdaroğlu'nun geri dönme ihtimalinin konuşulduğu bir ortamda muhalefetin de kendi içinde "rezalet" bir durumda olduğu belirtiliyor. Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alındığı gün dolar kurunu baskılamak için milyarlarca dolar harcandığı hatırlatılarak, benzer siyasi operasyonların ekonomiye ağır bedelleri olabileceği vurgulanıyor.

Türkiye Ekonomisi: Para Arzı Artıyor, Faiz Kararları Bekleniyor

Türkiye'de para arzı (M2) Nisan ve Mayıs aylarında artmaya devam etti. Nisan'da 7.27 trilyon liradan 7.42 trilyon liraya, Mayıs'ta ise 7.54 trilyon liraya yükseldi. Bu durum, "bir yandan para basıp bir yandan enflasyonla mücadele ediliyor" eleştirilerine neden oluyor. 19 Haziran'da Merkez Bankası'nın faiz kararı ve bir gün öncesinde FED'in faiz kararı piyasalar için kritik önem taşıyor. Yardımcıoğlu, FED'in faiz indireceği tahmininde bulunuyor ve geçmiş döngülerde faiz indirimlerinin ardından büyük krizlerin geldiğini hatırlatıyor. Jerome Powell'ın istifa edeceği yönündeki dedikodular ve Türkiye'de Mehmet Şimşek'in gidebileceğine dair söylentiler de belirsizliği artırıyor. İletişim Başkanlığı'nın Şimşek'in "istifa etmek istediğine dair haberlerin yalan olduğu" yönündeki açıklaması, "istifa edeceği yalandır" denmemesi nedeniyle zayıf bir yalanlama olarak değerlendiriliyor.

Sonuç: Her An Her Şeye Hazırlıklı Olunmalı

Tüm bu gelişmeler, Hamza Yardımcıoğlu'na göre bir "fırtına öncesi sessizlik" ortamında olduğumuzu düşündürüyor. "Her an her şey olabilir, bu dönemde her şeye hazırlıklı olun," diyerek sözlerini noktalıyor.

Kaynak: