Anglo-Sakson Misyonu, Bill Ryan

Bill Ryan'ın videosu, küresel çapta komplo teorileri ve bilinç üzerine odaklanan karmaşık bir anlatı sunmaktadır. Aşağıda, videonun konulara göre gruplandırılmış bir özeti ile her başlık altındaki iddialar ve destekleyici argümanları Türkçe olarak açıklanmıştır.

1. Giriş ve Bağlam: Bill Ryan ve Tanık İfadesi

İddia: Bill Ryan, 16 Şubat 2010 tarihinde Project Camelot ve Project Avalon adına, 2005 yılı Haziran ayında Londra Şehri'nde düzenlenen gizli bir toplantıya katılan isimsiz bir tanığın hikayesini ve ortaya çıkan "Illuminati planları"nı yorumlamaktadır. Tanığın kimliği gizli tutulmakla birlikte, ses kaydının transkripsiyonunun yayınlanmasına izin vermiştir. Ryan, bu planın o an itibarıyla rayında olmadığını ve gerçekleşmesinin pek olası olmadığını belirtse de, içeriğinin bilinmesinin önemini vurgular.

Argümanlar:

• Tanığın Güvenilirliği: Tanık, İngiliz ordusunda yıllarca hizmet vermiş, ardından Londra Şehri'nde saygın ve üst düzey bir finans pozisyonunda çalışmış eski bir askeri personeldir. Bu durum, onun iç bilgilere erişebileceği fikrini destekler.
• Londra Şehri'nin Önemi: Londra Şehri, Londra'nın kalbinde yer alan, Vatikan'a benzetilen, çok eski, Masonik ve finansal bir bölgedir. Sadece İngiltere'nin değil, belki de dünyanın finansal sisteminin merkezi olarak tanımlanır ve Federal Rezerv ile Uluslararası Ödemeler Bankası gibi kurumlar üzerinde kontrol sahibi olduğu iddia edilir. Bu konum, orada yapılan bir toplantının önemini artırır.
• Toplantının Niteliği: Tanığın katıldığı toplantı, üst düzey Masonlar, İngiltere'de bilinen politikacılar, Emniyet Müdürü, kilise ve askeriye temsilcileri dahil yaklaşık 25-30 kişiden oluşmuştur. Gayri resmi bir ortamda gerçekleşmiş, ancak çok uzun zaman önce yapıldığı anlaşılan "bir planın uygulanması" tartışılmıştır. Tanık, toplantıya "yanlışlıkla" dahil olduğunu ve dinleyici konumunda kaldığını belirtir.

2. İddia Edilen "Anglo-Sakson Misyonu" Planı: Başlangıç ve Birinci Aşama (Askeri Çatışma)

İddia: Toplantıda, küresel çapta büyük çatışmaları ve sosyal değişimleri tetikleyecek, önceden hazırlanmış uzun vadeli bir planın (Anglo-Sakson Misyonu) uygulama süreçleri tartışılmıştır. Bu planın aşamaları koreografik bir senaryo gibi işlemektedir.

Argümanlar:

• İsrail-İran Çatışması (Başlangıç): 2005'te bile toplantıda İsrail'in İran'a saldırmaya hazır olmamasından duyulan endişe dile getirilmiştir. Plan, İran'ı veya Çin'i misillemeye kışkırtmayı içerir. Tanığın askeri geçmişine dayanarak, İran'ın Çin tarafından gizlice temin edilmiş nükleer silahları olduğuna inanılmaktadır ve bu silahların kullanılmasının istenmektedir.
• Sınırlı Nükleer Savaş ve Ateşkes: Planlanan ilk aşama, Ortadoğu'da sınırlı bir nükleer değişimin yaşanması ve ardından bir ateşkes ilan edilmesidir.
• Batı Ülkelerinde Sıkıyönetim ve Kontroller: Ateşkes döneminde Batı ülkelerinde nüfuslar üzerinde ağır kontroller uygulanacaktır. Bu, sıkıyönetim, güvenlik güçlerinin (ordu ve polis dışındaki özel güvenlik dahil) yetkilerinin artırılması, seyahat, iletişim ve protestolar üzerinde kısıtlamaları içerir.
• Halkın Rızasıyla Kontrol: Bu ağır kontroller, halkın "çılgın bombacılar" ve terör korkusuyla kendi hükümetlerinden talep etmesi ve meşrulaştırması yoluyla sağlanacaktır.

3. İddia Edilen "Anglo-Sakson Misyonu" Planı: İkinci Aşama (Biyolojik Savaş ve Salgın)

İddia: Askeri çatışmanın ardından, planın ikinci aşamasında biyolojik silahlar ve küresel bir salgın devreye girecektir.

Argümanlar:

• Çin'e Yönelik Biyolojik Silah: Toplantıda tartışılan bir sonraki adım, Çin nüfusuna genetik olarak hedeflenmiş, grip benzeri bir virüsün salınmasıdır. Toplantıdakiler bu durumu "Çin soğuk algınlığına yakalanacak" diyerek alaycı bir şekilde ifade etmişlerdir. Bu virüsün hızla yayılması ve Çin nüfusunun büyük bir kısmını yok etmesi hedeflenmektedir.
• Küresel Salgın ve Altyapı Çöküşü: Virüsün tüm dünyaya, Batı'ya da yayılması ve kontrol dışına çıkması beklenmektedir. Bu durum, sınırlı bir nükleer savaşın ardından gelen küresel bir pandeminin insanları panikleteceği, altyapının (gıda, yakıt, iletişim, su) çökerek insanları Viktorya dönemine benzer, ancak bu duruma adapte olamayacak bir konuma getireceği öngörülmektedir.
• Üçüncü Dünya Savaşı: Bu kaotik ortamın ardından, çok daha büyük ve yaygın bir nükleer değişimin yaşanacağı, gerçek bir Üçüncü Dünya Savaşı'nın başlayacağı iddia edilmektedir.

4. Planın Nihai Amaçları ve Gerekçesi: Nüfus Azaltma ve Yeni Dünya Düzeni

İddia: Tüm bu kaotik senaryonun temel amacı, dünya nüfusunu önemli ölçüde azaltmak ve felaket sonrası "Yeni Dünya"yı belirli bir ırkın (Anglo-Saksonlar) kontrolünde yeniden inşa etmektir.

Argümanlar:

• %50 Nüfus Azaltma: Bill Ryan, tanığa sorduğunda, toplantıda dünya nüfusunun %50'sinin yok edilmesinin planlandığının belirtildiğini öğrenmiştir. Bu hedef, Georgia Guidestones'ta belirtilen 500 milyonluk ideal dünya nüfusu hedefine (mevcut 7 milyardan %95'lik bir azalma) ulaşma yolunda bir ara adım olarak sunulur.
• "Anglo-Sakson Misyonu" Adı: Planın "Anglo-Sakson Misyonu" olarak adlandırılması, Bill Ryan'a göre ırkçı bir gündemi işaret eder. Hitler'in bile gurur duyacağı kadar kötü ve Makyavelist olarak tanımlanan bu plan, felaket sonrası yeni dünyayı Anglo-Saksonların yeniden inşa etmesini, Çinlilerin ve diğer Asyalı, Afrikalı, Güney Amerikalı ulusların ise ortadan kaldırılmasını veya güçsüzleştirilmesini hedeflemektedir. Bu ulusların felaket sonrası toparlanacak kaynaklara sahip olamayacakları varsayılmaktadır.
• "Yeni Dünya Düzeni"nin Anlamı: Ryan, "Yeni Dünya Düzeni" teriminin, basit bir politik düzenden ziyade, beklenen felaket sonrası "Yeni Dünya" için kimlerin yöneteceği ve miras alacağı üzerine kurulmuş bir düzen/plan anlamına gelebileceğini speküle eder.

5. Planın Arkasındaki İtici Güç ve Aciliyet: Jeofiziksel Olay ve "Anglo-Sakson Mirası"

İddia: Plancılar (Illuminati, Kontrolcüler, Kumpas), bu acımasız ve hızlı planı, yakın gelecekte bekledikleri büyük bir jeofiziksel olaya (kataklizma) hazırlık olarak görüyorlar.

Argümanlar:

• Beklenen Jeofiziksel Olay: Tanığın iç bilgilerine göre, "içeridekiler", her 11.500 yılda bir tekrarlanan döngüsel jeofiziksel olayların (örneğin kutup kayması, "Planet X" etkisi veya Güneş Sistemi'nin enerjik bir bölgeye girişi) olacağına inanmaktadır. Bu bilginin, Alexandria Kütüphanesi'nden kurtarılan ve Vatikan Kütüphanesi'nde gizlenen antik Atlantis bilgilerinden geldiği iddia edilir.
• Kataklizmaya Hazırlık: Planın aciliyetinin nedeni budur. Eğer büyük bir felaket geliyorsa, önceden askeri kontrollerin, altyapı hazırlıklarının ve toplumsal düzenin sağlanması, insan ırkının (veya belirli bir kısmının) hayatta kalmasını ve felaket sonrası toparlanmasını kolaylaştıracaktır.
• Batı'nın Yeniden İnşası: Çinliler gibi güçlü rakiplerin ortadan kaldırılmasıyla Batılı hükümetler, kendi nüfusları üzerinde tam bir totaliter kontrol sağlayarak felaket sonrası "yeni dünyayı" en iyi şekilde yeniden inşa etmeye hazır hale gelecektir. Bu "korkunç mantığın" plancılar açısından anlamlı olduğu belirtilir.

6. Bill Ryan'ın Eleştirileri ve Karşı Argümanları: Planın Başarısızlıkları ve İnsan Bilincinin Gücü

İddia: Bill Ryan, bu planın gerçekleşeceğine inanmadığını ve insanlığın kolektif bilincinin gücünün bu tür planları engelleyebileceğini savunur. Geçmişteki "başarısızlıkları" da bu planların mutlak olmadığını gösterir.

Argümanlar:

• Planın Gecikmesi ve Başarısızlıkları:
  • B-52 Olayı (2007): 2007'de nükleer seyir füzeleri taşıyan bir B-52 bombardıman uçağının uçuşu, bir savaş başlatma girişimi olarak yorumlanmış, ancak "cesur havacılar" sayesinde engellenmiş ve medyada kısa süre sonra üzeri örtülmüştür.
  • Borsa Bahisleri (2007): Aynı dönemde, anonim yatırımcıların borsanın %50 düşeceği yönünde yaptığı 2 milyar dolarlık bahis ("Bin Ladin Ticaretleri" olarak bilinir) başarısız olmuştur.
  • Çin Savaşı (2008): Project Camelot'un "Henry Deacon" adlı başka bir kaynağının 2008'de Çin'e karşı savaş çıkacağı tahmini gerçekleşmemiştir.
  • Domuz Gribi Salgını (2009): Planlanan pandeminin ve aşı kampanyasının başarısız olduğu, "çay bardağında fırtına"ya dönüştüğü belirtilir. Ryan, bunun bir test veya başarısız bir deneme olabileceğini öne sürer.
• İnsan Bilincinin Gücü:
  • Sonsuz Bilinç: David Icke'ın da savunduğu gibi, insanların "sonsuz bilinç"e sahip, ölümsüz, tanrısal varlıklar olduğu ve gerçek güçlerini unuttukları belirtilir. Bilincin potansiyeli çok büyüktür ve bu durum, günü kurtarmak için en önemli bileşen olabilir.
  • Zaman Yolcuları ve Gerçekliği Manipüle Etme Yeteneği: Amiral George Hoover'ın "en büyük sırrı"na göre, Roswell'deki ziyaretçiler gelecekteki insanlardır (zaman yolcuları). ABD Deniz Kuvvetleri, insanların gerçekliği manipüle etme gücüne sahip olduğunu keşfetmiş ancak bu bilgi, "kaosa" neden olacağı korkusuyla sıkıca gizlenmiştir. Uzay araçlarının pilotların bilincini güçlendirerek seyahat ve bilokasyon gibi yetenekleri artırdığı, tüm bu yeteneklerin aslında varlıkların bilinciyle ilgili olduğu belirtilir.
• "Faydasız Yiyiciler" ve Bilincin Bastırılması: Mevcut düzenin, insanların kasıtlı olarak "aptallaştırıldığı", "faydasız yiyiciler" olarak görüldüğü, medyanın propaganda yaptığı, yiyeceklerin zehirlendiği ve okullarda yanlış bilgiler verildiği bir "sıkı ceket" olduğu iddia edilir. Bu sıkı ceket, bilinç genişlemesini engellemek için kasıtlı olarak yerleştirilmiştir.
• Planın İnsani Kaynağı Değil: Planın acımasız ve Makyavelist doğası, David Icke ve Jordan Maxwell gibi araştırmacıların da katılımıyla, insan kaynaklı olamayacağını, arkasında "başka bir şeyin" (insan dışı, muhtemelen şeytani) olduğunu düşündürmektedir.

7. Eylem Çağrısı ve Geleceği Değiştirme Potansiyeli

İddia: Bu korkunç planların gerçekleşmesini önlemek için kolektif bilinç değişikliği, bireysel rızanın geri çekilmesi ve eylem gereklidir.

Argümanlar:

• Askeri ve İstihbarat Servislerine Çağrı: Askeri ve istihbarat servislerindeki kişilere doğrudan seslenilerek, insanlığın yararına olanı desteklemeleri ve "emirleri yerine getirmekten vazgeçmeleri" gerektiği vurgulanır. Bu planların halkın rızası veya katılımı olmadan gerçekleşemeyeceği belirtilir.
• Bilinç Genişlemesi ve Morfik Alan: Dünya çapında büyük bir bilinç ve farkındalık genişlemesi yaşanmaktadır. Gençlerden gelen e-postalar bu durumu doğrulamaktadır. Bu durumun "hayırsever insan dışı güçler" tarafından da desteklendiği öne sürülür.
• Gerçekliğin Ortak Yaratılması: İnsanlar kendi gerçekliklerini birlikte yaratır. Bu planların farkına varmak ve onlara rıza göstermemek, onların gerçekleşmesini engellemenin yoludur.
• Tahmin ve Kehanet Arasındaki Fark: Sunulan bilginin bir "tahmin" (verilere dayalı bir sonuç) değil, bir "kehanet" (uyarılmazsa gerçekleşecek bir olayın haberi) olduğu belirtilir. Kehanetin amacı, değişimi tetikleyerek kehanet edilen olayın gerçekleşmemesini sağlamaktır.
• Çin'e Mesaj: Video, özellikle Çin askeri komutanlarına (planlanan ilk nükleer tepkiyi vermemeleri konusunda) doğrudan bir uyarı niteliğinde olarak yaygınlaştırılmalı ve Çin istihbaratına ulaştırılmalıdır.
• Bireysel Sorumluluk ve Amaca Ulaşma: İzleyicilere, "buraya ne yapmaya geldiyseniz onu yapın" çağrısı yapılır. Birçok insanın bu dünyada belirli bir amaç için bulunduğu ve bu bilincin artmasına yardımcı olarak bu tür planların gerçekleşmesini engelleyebileceği vurgulanır. Bilginin araştırılması ve doğrulanması teşvik edilir, körü körüne inanılması değil.